Gündem

Kadınlardan polise ters köşe: Taksim'deki 25 Kasım eylemi Karaköy İskelesi'nde yapıldı; en az 169 kişi gözaltına alındı

25 Kasım 2024 17:30
Can Öztürk

25 Kasım'da kadınların Taksim Tünel’de toplanması polis barikatıyla engellendi. Tamamen kapatılan alanda içeriye geçişe izin verilmezken eylemciler Karaköy İskele'ye doğru ilerledi. İskelede ablukaya alınan kadınlar; "Jin jiyan azadi", "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları attı. Basın açıklaması iskelede okundu. 25 Kasım Kadın Platformu’nun bildirdiğine göre; Asmalımescit, Tünel ve Beyoğlu'nun ara sokaklarında en az 169 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 166 kişi serbest bırakıldı. Adliyeye sevk edilen 7 eylemci ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yabancı uyruklu 3 eylemci ise Geri Gönderme Merkezi'nde sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Video: Can Öztürk

İstanbul 25 Kasım'ında neler yaşandı?

25 Kasım Kadın Platformu, saat 19.30'da Tünel'de bir araya gelmek için çağrıda bulunmuştu. Valilik kararıyla Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ne bağlanan ara sokak girişlerine bariyerler yerleştirilerek alana girişler kapatılınca kadınlar güzergah değiştirdi.

GALERİ - Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Taksim’de bütün yollar polis barikatlarıyla kadınlara kapatıldı!

Fotoğraf: Can Öztürk

Kadınların, Taksim Tünel’de toplanması polis barikatıyla engellenirken basın mensupları da polis tarafından Tünel Meydanı’nın dışına çıkarıldı.

Meydana girişlerin engellenmesi üzerine bir grup kadının Asmalı Mescit Müeyyet Sokak'ta ilerlerken "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganı atarken bölündüğü ve bir kısmının gözaltına alındığı bildirildi.

Video: Can Öztürk

Taksim Tünel’de yapılacak Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemi, Karaköy İskelesi'ne taşındı. Yüzlerce kadın, iskeleye ulaştığı ilk andan itibaren polis ablukasına alındı. Ablukaya alınan kadınları görüntülemek isteyen gazeteciler alandan uzaklaştırıldı. 

Fotoğraf: Can Öztürk

Alandaki kadınlar, "Jin jiyan azadi", "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları attı.

GALERİ-İstanbul'da 25 Kasım: Eylem Taksim'den Karaköy'e taşındı, basın açıklaması abluka altında okundu, kadınlar gözaltına alındı...

Alana alınmayan kadınlar ablukanın dışında toplandı, eyleme alanın dışından destek vermeye başladı (Fotoğraf: Can Öztürk)

Eyleme sonradan dahil olmak için gelen kadınlar polis tarafından alana alınmadı. Ablukanın dışında toplanmaya başlayan kadınlar, "Ablukadaki arkadaşlarımız bırakılana kadar alanları terk etmiyoruz!" sloganları attı.


Karaköy İskelesi'ne taşınan eyleme, DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş da katıldı (Fotoğraf: DEM Parti Basın Birimi)

DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş polisle görüşerek çemberin dışından eyleme destek veren kadınların alana alınmasını sağladı.

 

Öte yandan Taksim Tünel'de yapılmasına izin verilmeyen eylem Karaköy İskelesi'ne taşındı. Kadınlar iskelede ablukaya alındı. Eyleme katılan DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş polisle görüştü, çemberin dışından eyleme destek veren kadınlar da alana alındı.

İskelede yüzlerce kadın polis ablukasına alındı. Türkçe, Kürtçe ve Arapça dillerinde okunan basın açıklamasının ardından kadınlar çemberden çıkmaya başladı." />

Video: Can Öztürk

Alanda Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça okunan "Erkek-devlet şiddetine karşı mücadelemiz yasaklanamaz!" başlıklı metnin tamamı şöyle:

"Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.
Bugün İstanbul Valiliği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Taksim’i abluka altına alarak, kadınların, LGBTİ+ların buluşmasını engellemeye çalışarak, gözaltılar yaparak, kadınlara şiddet uygulayarak kadın düşmanı yüzünü, şiddet faili olduğunu bir kez daha kendi kendine ifşa etmiştir.

Biz tüm baskılara rağmen eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz.

Belki de birbirinden bambaşka hayatlar yaşayan kadınlar ve LGBTİ+lar olarak bir aradayız çünkü hepimizin ortak deneyimleri var. Hepimiz o ya da bu şekilde hayatlarımızda erkek şiddetiyle karşılaştık, mücadele ettik, etmeyi sürdürüyoruz. Gerek tek tek erkeklerin gerek devletin gerek kurdukları ittifakın bizleri kontrol etmek, emeğimizi ve bedenimizi sömürmek için kullandığı şiddeti tanımlıyor ve reddediyoruz. Erkek-devlet şiddetinin şekillendirmeye çalıştığı hayatlarımızda kendi kararlarımızı alıyor; babadan, kocadan, aileden bağımsız kendi düzenimizi kurmak için çabalıyoruz. Çünkü BİZ HAYATI İSTİYORUZ!

Her gün kadınların katledildiği bu düzende hiçbirimiz rahat değiliz. Failleri tanıyoruz! Failler kocalar, babalar, abiler, sevgililer, eski sevgililer. Failler, kadınlar şiddet gördüğü için karakola gittiğinde kocandır deyip geri gönderenler, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilenler, 6284'ü uygulamayanlar, kazanılmış haklarımıza saldıranlar. Kadınların kapıyı açmasını, saat kaçta nerede olduğunu, ne giydiğini mevzu edenlere sesleniyoruz: fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, her türlü erkek şiddetinin sorumlusu, şiddeti uygulayan erkekler ve erkekleri koruyan devlettir. Failler kadın kazanımlarını gasp eden kayyumlar ve onları atayanlar. Failler, jin jiyan azadi çığlığımızı yasaklamaya çalışanlar. Failler kadınları istismar dolu ailelere mahkûm etmeye çalışanlar. Failler transların hormona erişimini engellemeye çalışanlar.

Bütün dünyada faşist iktidarlar gücünü, kendi iradesine sahip çıkan kadınların ve halkların bedenini, topraklarını işgal etmeye dayandırıyor. Bu topraklarda, yanı başımızda Filistin’de, Lübnan’da, Rojava’da, İran’da ve bütün dünyada kadınlar özgürleşmeden hiçbirimiz özgür olmayacağız.

Mücadelemiz sınır tanımaz, mücadelemiz yasak tanımaz! MÜCADELEMİZ BİRBİRİMİZ İÇİN!

Bir kişi daha eksilmemek için, birbirimizi mutlu, umutlu bulabilmek için, kendi hayatlarımızın sahibi olabilmek için; MÜCADELEMİZ BİRBİRİMİZ İÇİN!

Bugün gözaltına alınan arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Şiddet uyguladığınız her kadının, önlemediğiniz her kadın cinayetinin hesabını vereceksiniz.

MÜCADELEMİZ ENGELLENEMEZ. DÜNYAYI YERİNDEN OYNATACAĞIZ.

25 KASIM KADIN PLATFORMU"

 

Eylemciler, Tünel metrosunun Karaköy çıkışının önünde ablukaya alındı

Basın açıklamasının ardından kadınlar çemberden çıktı. Grup dağılırken Karaköy tünel girişinde arbede yaşandı. Dağılan kadınları Tünel metrosunun Karaköy çıkışının önünde ablukaya alan polis, eylemcileri gözaltına aldı. Polis, görüntü almaya çalışan basın mensuplarına da fiziksel şiddet uyguladı. 

25 Kasım Kadın Platformu’nun açıklamasına göre; Beyoğlu'nun çeşitli yerlerinde en az 169 kişi ablukaya alınarak gözaltına alındı. 25 Kasım Kadın Platformu, İstanbul Barosu ile iletişim halinde olduklarını ve sayının güncelleneceğini vurguladı. Platform, açıklamasında, "Elimizdeki son bilgilere göre 169 kişi gözaltında ve İstanbul Barosu ile iletişim halindeyiz, liste güncellendikçe bildirimde bulunmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

Avukatlara Emniyet önünde müdahale

En az 169 kişinin gözaltına alındığı eylemlerin ardından avukatlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün önüne geldi. İşlemleri hızlandırmak adına içeri girmek isteyen avukatlara polis engel oldu. İlk 16 kişilik avukat grubunun girmesine izin verilirken içeri girmek isteyen diğer 16 avukat dışarıda bekletildi. Tepkilerin ardından avukatların içeriye alınmasına izin verildi.

TIKLAYIN - İstanbul'da 25 Kasım eyleminin ardından gözaltılar için Emniyet'in önüne gelen avukatlara polis müdahalesi

Gözaltına alınan 166 kişi serbest bırakıldı; 3 eylemci sınır dışı edildi

Gözaltına alınan 166 kişi serbest bırakıldı. Adliyeye sevk edilen 7 eylemci ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yabancı uyruklu 3 eylemci ise Geri Gönderme Merkezi'nde sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. 25 Kasım Kadın Platformu’nun yaptığı açıklamaya göre; Ali, Parvin ve Rauf isimli eylemciler, Azerbaycan'a sınır dışı edildi. Geri Gönderme Merkezi'nde kötü muameleye maruz bırakıldıklarını açıklayan platformun açıklaması şöyle:

"Göçmen arkadaşlarımızdan Ali ve Parvin 25 Kasım akşamından beri Geri Gönderme Merkezlerinde yoğun şiddete ve ayrımcılığa maruz bırakılıyorlar. Zaten işkencehane olan GGM’lerin şiddeti, rehin alınan kişiler LGBTİ+ olunca katlanarak artıyor. Gıdaya, hormona, kullandıkları diğer ilaçlara, sağlık haklarına, suya, temiz kıyafete günlerce erişemediler. Yoğun şiddet, tehdit ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Şiddet ve baskı altında “gönüllü geri dönüş belgesi” İmzalatıldı. Çok üzgünüz ve öfkeliyiz! Eğer arkadaşlarımızın başına bir şey gelirse bunun sorumlusu bu göçmen ve LGBTİ+ düşmanı politikaları üreten ve uygulayanlardır!

Arkadaşlarımız Kocaeli GGM’ye götürüldü, Azerbaycan'a göndermek için GGM'den polis eşliğinde çıkarıldıklarında onları görmemize bile izin vermediler. GGM önünde açıklamamızı yaptık. Gece güvenli bir şekilde Azerbaycan'daki evlerine ulaştılar, ama mücadelemiz bitmedi!

Ali, Parvin ve Rauf hem Azerbaycan’da hem Türkiye’de mücadele arkadaşlarımız. Bizleri baskılarla yıldıramayacaksınız. 25 Kasım’da da dediğimiz gibi mücadelemiz ortak ve birbirimizin için. Göçmen düşmanı politikalara karşı da mücadelemiz ortak. Trans varoluşlar yasaklanamaz, cezalandırılamaz."

Geçen senelerde ne olmuştu?

2022 yılında 25 Kasım’da Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararını dinlemeyen kadınlar yine Tünel Meydanı’nda toplanmıştı. Polis bütün ara sokakları kapatmış, gazetecilerin geçişine izin vermemişti. En az 216 kadın gözaltına alınmıştı. Basının da engellendiği eylemde bazı gazeteciler basın kartlarını göstermelerine izin verilmeden ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı.

2022 yılında bu sefer 27 Kasım’da Kadıköy’de toplanmak isteyen kadınlara Kadıköy Kaymakamlığı, “toplumda infial uyandırabileceği” gerekçesiyle eylemi yasakladı. Toplanan kadınlar polis şiddetiyle karşılaşmış ve 100’den fazla kadın darbedilerek gözaltına alınmıştı

2023 yılında 25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıyla Tünel’de toplanan kadınlar basın açıklamasını okumak istemiş ancak polis barikatları ve abluka ile karşılaşılması sonucunda basın açıklaması Şişhane Meydanı’nda okunmuştu. Toplanan kadınların bir kısmı İstiklal Caddesi’ne yürümek istese de polis tarafından engellenmişti.


Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü (İngilizce: International Day for the Elimination of Violence against Women), 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür.
BM Genel Kurulu 1999 yılında 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti. Bu günün 25 Kasım olarak belirlenmesinin nedeni 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti'nde meydana gelen bir olaya dayanmaktadır. Ülkeyi diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo'ya karşıtlığıyla bilinen Mirabal Kardeşler adlı üç kız kardeş, Trujillo'nun: "Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler" şeklinde yaptığı açıklamadan günler sonra boğazlanıp dövülerek vahşice öldürüldüler

TIKLAYIN - Kadınlar 25 Kasım'da sokağa çıkıyor: Şiddete, eşitsizliğe, savaşa hayır


"Doğal gıdaya ulaşmanın bir yolu var!"


Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN - İstanbul'daki aile katliamında ölü sayısı 8 oldu: Eşini, çocuğunu ve kayınvalidesini de öldürmüş!

TIKLAYIN - Teğmenlerin komutanı görevden alındı, bu mesajla veda etti: Çizgimden bir an olsun sapmayacağım!

TIKLAYIN - IŞİD sanığı Hanzala AKİT TV'ye çıktı: Laiklik Allah’a kafa tutma biçimi

TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz: YSK’ya artık neden güvenmiyoruz?

TIKLAYIN - Cansu Çamlıbel | Ayla Akat Ata: Bahçeli önemlidir ama tabanımızın beklediği Sayın Cumhurbaşkanıdır, sözün sahibi olması lazım

TIKLAYIN - İstanbul'da toplu taşımaya "25 Kasım" yasağı: Bazı metro ve tramvay durakları kapatılacak